
Diğer insanlara aslında olduğundan daha başka biriymiş gibi kendini göstermek zor olmasa gerek sanki ilk bakışta öyle geliyor. Halbuki gerçeği birde o oscarlık olanlara sormak gerek nelerle karşı karşıya kaldıklarını, hissettiklerini, hissedemediklerini yalanlarını kısacası zor demeye getiriyorum uzar da gider işte asıl mesele burada oscarlık dediğimiz o şahane oyunculuklar bunların içinde yatıyor, kendinden geçip her zamanki alışkanlıkları, hataları bir kenara bırakıp bambaşka bir insan olmak pardon olmaya çalışmak çok şizofrenik bir durum pek doğru bir durum içinde bulunduğu söylenemez ama ilk başta söylediğim gibi yaşadı, bütün olanlara rağmen yaşamak sadece yaşamak kimi sadece korktuğu için, kimi de ondan sonra ayakta kalabildiğini kanıtlamak için sürdürdü bu mükemmel oyunu. Zorlandığı anlar oldu elbet hiç kimse kolay olduğunu söylemedi ki zaten yavaş yavaş sindire sindire öğrendi. Aslında sadece adı yaşamak, fiil olan yaşamaktan öte bir durum bu daha çok biyolojik bir şeydi onun için. Her şeyin bir sırası vardı ona göre yer, çalışır, gezerdi. Aslında burada bu insanları da iki’ye ayırmak gerekir galiba; tamamen hayatı boşlamış durağanlar ve bundan sonra daha ne olabilir ki diyen vurdumduymazlar. Bu ikisi kendileri arasında tema olarak aynı olarak görünseler de aslında birbirlerinden çok farklı iki grup; biri yaşadıklarından ötürü artık yeni bir şeyler yapmaya yeltenemeyen tamamen stabil ve monoton devam eden bir yaşamken, diğeri yaşadıklarının yaşattıklarından etkilenmemiş gibi hayatında hiçbir değişiklik olmamış gibi birtakım aksiyonlara girmeye çalışanlardır, biri artık daha çekingenken diğeri daha girişken olmaya çalışarak bazı şeylerin üstünü kapamaya çalışır.
Sonuç olarak uygulaması aynı şeye yönelik olan iki farklı kabuk, bambaşka bir kalkan. Yaşamak sadece yaşamak şu yada bu şekilde ,onla yada onsuz , geçmişte yada gelecekte sadece YAŞAMAK…
YAŞAMAKMIŞ GİBİİ...